Türkmen kelimesi ilk dönemlerde İslamiyet'i kabul etmiş Oğuz Türklerine verilen isimdi.Böylece Şamanist Oğuzlarla, Müslüman Oğuzlar birbirlerinden ayrılmış oluyorlardı.Osmanlı Devleti'nde Türkmen kavramı ise daha çok Göçebe hayatı süren kesimlere verilen isimdi.Osmanlı Kızılırmak'ın batısında bulunan göçebelere "Yörük", nehrin doğusunda bulunanlara ise "Türkmen" adını vermişti.Tabiki bunun istisnalarıda mevcuttu.Bazen Yörük ve Türkmen kavramları birbirlerinin yerine kullanılmıştı.Esasında aralarında hiç bir fark bulunmayan bu göçebe Türkler, Osmanlı tarafından böyle bir tasnife tabi tutulmuşlardı.Benim bulunduğum bölge, yani Tuz Gölü havzası genellkle Eski-il(Eskil) ve Atçeken Türkmenerinden müteşekkildir.Ancak, bazı Osmanlı defterlerinde Atçeken,Eskil Türkmenleri "Yörük" olarakta anılmışlardı.
Türk'lük kavramı ise Atatürk ile birlikte ön plana çıkmıştır.Osmanlı döneminde Anadolu Türkleri kendilerinin Türk olduklarını bilmekle beraber, daha çok "Yörük,Türkmen,Çepni,Avşar,Dağlı,Tahtacı,Manav " gibi isimlerle kendilerini ifade ediyorlardı.Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte Atatürk bu boy,aşiret,oymak isimlerini tek bir kimlik altında, yani "Türk" kimliği altında birleştirmeyi hedeflemiştir.
Neticede Yörük,Türkmen ve Türk arasında hiç bir fark yoktur.Yörük,Türkmen gibi kavramlar tarihi,sosyal ve kültürel sebeplerden dolayı ortaya çıkmıştır.
|